Bir telefon aldık.
Evimize geldik, kutusundan çıkarttık.
İlk kurulum adımına geldik.
İşte suni zekâ ile tanışma noktamız burada.
Yasal izinler vermeye ve şartları kabul etmeye başladık.
Malum etmezsek telefonu kullanamıyoruz esasen.
Verdiğimiz izinlerin en başta telefonun mikrofonunu, kamerasını kullanabilme yetkisi veriyoruz.
Her ne kadar özel yaşam hiçbir zaman dışarıda dense de evin içerisine, yatak odasına, tuvaletine bundan sonra tek başımıza girmiyoruz demek oluyor bu.
Bizi usul usul dinleyen biri var bundan sonra.
Çok can sıkıcı ve korkutucu değil mi? Ürkün zaten!
Denemesi bedava
Telefona bu yetkilileri verdik.
Sıra geldi uygulamalara! Zuckerberg (Facebook kurucusu, sahibi) buhususta en meraklı arkadaşımız diyebilirim.
Onun uygulamalarının yanısıra bişi konuşmaya görün!!!
Diyelim ki sırt çantaları ile ilgili bir Eklendi yapıyoruz (deneyin)ardından Facebook’a Instagram’a giriyoruz.
A, ne büyük raslantı ki size sırt çantaları reklamları görünmeye başlamasın mı! Olağanüstü deği mi? Kolaylıkla inanabilirsiniz, sizi dinleyen ecnebi derhal mevzunuza ortak oluyor.
Sizi hayalini kurduğunuz, çok beğendiğiniz şeyle tanıştırma vazifesiniüstleniyor.
Hatta nerdeyse tanım ettiğiniz model ve renk karşınızda.
Kimse kusura bakmasın fakat yeni dünyanın dini imanı para olmuşhalde.
Tatil sohbeti yapın, gammaz derhal bunu suni zekâya dile getiriyor, sunizekâ sizin profilinizi saniyesinde çözümleme ederek ittireceği tatil planlarını gözünüze sokuveriyor.
Bu arada şunu da unutmamak lüzum bilhassa Facebook, NSA ile bolca iş birliği yapmış bir Amerikan şirketi.
Yani sizinle alakalı bütün verileri istenmesi durumunda döküm şeklinde NSA’e teslim ediyor.
NSA 1952’de kurulan Amerikan Milli Güvenlik Dairesi.
Yani telefonu kullanmaya başladığımız anda soyut bir iz bırakmaya başlıyoruz.
Bizim gibi normal insanlar içersinde mesele sadece reklam satış şarklıları arasında kalmamız.
Onun dışında başımıza bişi gelmez.
Unutmayın o telefon açılırken ‘evet’ diyoruz ya işte o sırada şikâyetçi olamaz duruma geliyoruz gerçekte.
Tamam, başımız belaya girmez fakat izlesinler ya ne olacak da dememek gerekli.
Teknoloji bu bölgede gelişirken dünya genelinde birçok malumattoplanmaya sürüyor.
Bilgi ham durumuyla belki biri işe yaramaz fakat işlendiğinde çokkuvvetli bir hal alıyor.
Demem o ki işte bu verileri toplayanlar, işleyenler çok uluslu bir heyetdoğrulusunda yetkilendirilmeli ve her adımları ile ilgili adisyonverebilmeliler.
Yoksa güçler balansı esasen berbat halde olan bu dünyamızda birkaçbireyin parmağında oynatacağı küçücük figüranlara dönüşebiliriz.
Düşünsenize Hitler gibi bir manyağın elinde bu tür bir efor geçse neleryapılabilir.