Peygamber efendimiz (sav) buyurdular ki;
Kıyamet yaklaştıkça, fitneler çoğalır. Gece başlarken karanlığın artması gibi olur. Sabah evinden mümin olarak çıkan çok kimse akşam kâfir olarak döner. Akşam mümin iken, gece sabahlayanların da imanları gider. Böyle zamanlarda, evinde kapanmak fitneye karışmaktan hayırlıdır. Kenarda kalan, ileri atılandan hayırlıdır. O gün oklarınızı kırınız! Silahlarınızı, kılıçlarınızı bırakınız! Herkesi tatlı dil ile, güler yüzle karşılayınız! Evinizden çıkmayınız!”.
Ebu Davud.
Ehli fitne müslümanları dejenere etmek için hep pirincin içinde ki beyaz taşları kullanmıştır. Eğer İslam'a saldıran salomon, hans yada makarios olsa müslümanlar hemen tehlikeyi ve yapılmak istenen oyunu çözer ve tedbirini alır. Lakin tehlike ve fitne Ahmet, Mehmet yada Hasan isimli zındıkalardan gelirse çözülmesi bayağı zor oluyor.
Maalesef bunlar da ehli gafletin yada ehli cehaletin yada ehli dalaletin çok hoşuna gidiyor.
Bu zındıka takımı dese ki aslında namaz üç vakittir. Yada ramazan orucu kış aylarında tutulsun hem öğleden hemen sonra iftar yapılsın dense, adamların internet sayfalarının altına, aslan hocam, süpersin yobazların işlerine çomak soktunuz. Yada arı kovanına çomak soktunuz gibi onları desdekleyen rezil rezil yorumlar yapılmaktadır.
İster kabul edin, ister etmeyin.
Bu zındıka takımı ile mücadele eden, onların fitnelerine göğüs geren ehli sünnet hocalarının varlığıda bir elin parmaklarını geçmemektedir. Maalesef acı gerçek böyle. Herkes kafasını kuma sokmuş durumdadır.
Birisi Allah razı olsun Cübbeli Ahmed hoca
İkincisi İhsan Şenocak hoca efendi
Üçüncüsü Halil Konakçı hoca efendi
Dördüncüsü İsmail Hünerlice hoca efendi
Beşincisi Ebubekir Sifil hoca efendi dir.
Benim ilk aklıma gelen hocalar bunlardır.
Mutlaka bir kaç tane daha vardır ama sayı çok azdır.
Hiç kimse, dur arkadaş senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu diyen yoktur.
Yaptıkları iş, banane benden başka kimse yok mu? Kıldır beşi, al maaşı durumudur.
Yaşar Nuri denen zındık, Zekeriya Beyaz denen zındık gibi bir sürü adam bu ülkede TV lerden zehir kustular ama kimse dur arkadaş sen ne diyorsun diyen olmadı. Karşılarına kimse çıkamadı.
Mesela Berlin de bir felsefeci zat var. Bundan bir müddet önce cemaat kurdu ve dedi ki akşama kadar oruç tutulacağı Kur'an'ı Kerim de yazmıyor, öyleyse ikindi vakti de iftar yapılabilir diye fetva verdi.
Aman Allah'ım oda ne? Bir sürü güruh, hurra deyip adamın bu fikrine cumburlop atladı. Fakat hiç bir hoca karşısına çıkıp da arkadaş sen ne yapıyorsun diyemedi. Milletin de hoşuna gittiği için alkış üstüne alkış aldı.
Mesela 33 dereceli bir mason olan Cemil Sena denen adam Hz Muhammed'in felsefesi diye Remzi Kitabevinden bir kitap çıkarttı. Yani Peygamber (sav) mi bir filozof olarak tanıttı. Bir sürü gafil de maalesef bu kitabı okudu.
Tuzak nerede kuruldu?
70 li yıllarda bugün ki ilahiyat fakülteleri İslam enstitüsü ismi ile faaliyet gösteriyordu. Ben o yıllarda imam-Hatip Lisesin de öğrenci idim. Olayları çok iyi hatırlıyorum.
İmam-Hatip ve İslam enstitü'lü öğrenciler o yıllarda protesto yürüyüşleri yaptılar. Efendim bizim okulumuzda üniversite sayılsın, yani ilahiyat fakültesi sayılsın diye yürüyüşler yaptılar. Aklı başında tecrübeli büyükler...talebelere, yapmayın üniversite yerine medrese isteyin dediler ama üniversite'nin yanında medresenin sözümü olur. Bir üniversite mezunuyum demek var, birde medrese mezunuyum demek var. Onun havası ile diğerinin ki bir mi? İşin sonunda islam enstitüleri ilahiyat fakültelerine dönüştürüldü.
Dönüştü de ne oldu?
1. İslam'i ilimlerin kalitesi düştü.
2. İşin içine felsefe de müfredat olarak kondu.
İşte din adamı yetiştirecek olan bu okullar eli ile balın içine zehir katılarak verilmiş oldu.
En büyük tuzak bu şekilde yapıldı.
Neden?
1. Çünkü felsefe anlayış olarak mantığı ön plana çıkartır. Öne sürülen görüş eğer mantığına uymuyorsa hâşâ ayet dahi olsa kabul etmez.
Buna en bariz örnek Prof Dr Halis Aydemir dir. Eğer mantığıma uymuyorsa ayet dahi olsa kabul etmem diyen birisidir.
2. Felsefe her meselede somut delil ister.
Peki siz sırat köprüsünü hangi somut delil ile izah edeceksiniz? Yada kabir sorusunu kabir azabını hangi somut delil ile göstereceksiniz?
Kabir azabı meselesine Hayrettin Karaman bile abuk sabuk şeyler söylemiş iken diğerlerine ne diyeceksiniz?
Hayrettin Karaman sakın kabir azabından bahsetmeyin adamlar tutar mezara kamera yerleştirir rezil olursunuz diyen bir prof da o.
İşte İslam enstütülerinden ilahiyat fakültelerine geçilirken, düşman...müslümanlara felsefe dersleri ile bu büyük bir oyunu oynadı ve bügün ki zındıka takımı Profları yetiştirdiler. Aynı köy enstitüleri ile yapılan öğretmen yetiştirme oyunu gibi. Böyle bir oyunu da ilahiyat yolu ile maalesef müslümanlara bu şekilde oynandı.
Halbu ki ilmin yolu üçtür.
1. Akıl
2. Havası selime
3. Haberi sadık dır.
Haberi sadık Allah (cc) dan cebrail (as) ma cebrail (as) dan peygamberlere, peygamberlerden de insanlara aktarılır. Yani vahye dayanır.
Eğer haberi sadık olmasa cenneti cehennemi
sırat köprüsünü, kabir azabını nasıl anlayabilir bulabiliriz?
İmanın hakiki anlamda iman olabilmesi için şartları vardır.
1. İman yeis halinde olmamalıdır.
Yani son nefeste iman etmek gibi.
2. Mümin inkar ve tekzibe alamet olan şeylerden birini yapmamalıdır. Mesela hepsini kabul etse, bir peygamberi veya bir ayeti vs kabul etmese iman geçerli olmaz.
3. Dini hükümleri yerine getirmekte kibirlilik göstermemelidir. Mesela haram bir şeyi inadına yapmak veya helal birşeyi inadına kasten yapmamak gibi.
Şimdi mesela geçenlerde bir arkadaşım bana bir video yollamış. Video yu dinledim soyadı Bayrak olan bir ilahiyat Profu diyor ki...
Efendim Hac menasikinde şeytan taşlama diye bir durum söz konusu değildir. Gidip betonu taşlamakla şeytan mı taşlanır?
Yani güya bu zındık zat, iş akla ve mantığa aykırıdır demeye getiriyor. Aynı zındık ayet ile hadis ile sabit olan Ramazanı ve Haccı kış aylarına sabitleyelim diyen de bu zattır.
Halbuki yukarda belirttiğimiz gibi...
1. İslam akıl değil nakil dinidir.
2. İmam Azam efendimiz buyurmuş ki...eğer İslam akli olsa idi ayağımın üstünü değil altını mesh ederdim. Kadınların tutamadıkları orucu değil namazı kaza etmelerini emrederdim.
3. Biz nasıl ki kabe'ye secde etmiyorsak, şeytan taşlarken de betonu taşlamıyoruz. Kabenin şahsında Allah'a secde ediyoruz. Aynen onun gibi o betonun şahsında da şeytanı taşlıyoruz.
4. Allah (cc) iblise Adem (as) ma secde et diye emrettiğin de şeytan Ademe mi secde etmiş olacaktı. Hayır. Gene Adem'in şahsında Allah'a secde etmiş olacaktı. Binaenaleyh bizlerde o betonu değil betonun şahsında iblis'i taşlamış oluyoruz.
5. Bin küsür senedir milyonlarca Allah'ın velisi müceddidi, alimi, üleması gelmiş aynısını yapmış bir şey dememiş de bu zındık yanlış olduğunu bulmuş.
6. İslam'ın 4 delili vardır.
Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas'tır
Kitapta olmaya bilir,
Diyelim sünnet de de yok
Fakat bütün alimler icma ile hükmetmişler ki şeytan taşlama vardır.
Bu arkadaş ve Yaşar Nuri gibi buna benzer kemalist laiklerin dışında kimse itiraz etmemiş, lakin hafız oldukları halde Allah lafzı celali yerine tanrı kelimesini kullanan bu fitneci takımı, itiraz etmişlerdir. Bizi üzen yukarıda saydığım üç beş hoca efendi nin dışında kimsenin sesini çıkartnçmayışıdır. Dur diyen olmadıkça bunların cesareti günden güne maalesef artmaktadır.
Arkadaş İslam'da kader yok diyeni mi ararsın.
Hafız olmuş Prof ların tanrı deyişini mi ararsın.
Oruç devamlı kış ayında tutulsun diyeni mi ararsın
Hâşâ Allah her şeyi bilmez diyeni mi ararsın.
Cuma günü hutbe okumak yok diyeni mi ararsın.
Aklımın almadığına inanmam diyeni mi ararsın.
Yahudi ve Hristiyanlar da cennete girecek diyeni mi
Yada La ilahe illallah dersen yeter Muhammedür Rasulullah demesen de olur diyenleri mi ararsın.
İt'ine dök. Bunları diyenlerin hepside ilahiyatçı, yani yahudi, ermeni, hırıstıyan falan değil.
Misyonerler artık işin kolayını buldular. Artık ingilizin, Fransızın yada bir Alman'ın gelip misyonerlik yapmasına gerek kalmadı. Onlardan daha iyisini Abdülaziz yapıyor. Bayrak bey yapıyor. Yaşar bey yapıyor. Mustafa bey yapıyor.
Rabbim bu fitne takımından bütün müslümanları korusun.
Hamdolsun alemlerin rabbi olan Allah'a
Selam ve dua ile