Afrika kıtasında ve daha çok Somali, Güney Afrika gibi ülkelerle Cape Verde, Azor, Kanarya Adaları, Yemen, Fas gibi diyârlarda bulunan ağacın bilimsel adı, “Pterocarpus Angolensis”dir.!
Hint Okyanusunun Socotra adasındaki bu tür ağaçlara Dracaena Cinnabari diyenlerde vardır. Subtropikal bir ağaçdır. Türkiye'de "Ejder-Dragon- Dracaena Draco" olarak bilinir.!!!
Her mevsim yeşil kalabilen ve ortalama bin yıl yaşayabilen bir ağaç türü olup, kuşkonmaz âilesine mensûbdur.
Dalları en az 15 senede büyür.
Görüntüsü sıradan olsa bile sıra dışı bir özelliği vardır.
Kesildiği yâ da zedelendiği zaman kana benzeyen özsuyu salgılamaları.!
Ortaya çıkan reçine benzeri kırmızı özsuya "ejder kanı", ağacına da "kanayan ağaç" denilir.
Araştırmalar, kırmızılığının hemoglobulin yâni demirden kaynaklandığını göstermişdir.
"Ejderha Kanı" denilen reçinenin şifâ özelliğini Amazon yerlileri iyi bilirler.
Doğum sonrası kanamaları durdurmakda, yaraları dezenfekte etmekde ve her türlü cilt sorunlarını iyileştirmekde kullanıyorlardı.
Deri sıyrıkları, kesikler, yanıklar, ağız ülseri, böcek ısırıkları, yara egzama, sedef, akne, sivilce, dudak uçuklarına ve daha başka rahatsızlıklara karşı lokal ve oral olarak hâlen ve fiilen de kullanırlar. Modern tıb da ise, bazı ilâçların ham maddesi olarak kullanılır.
Ejder kanı reçinesinin 3 damlası antioksidan bakımından zengin olan besinlerden 10 kat daha fazla antioksidan görevi sağlar.
Belirli dönemlerde az mikdârda elde edildiğinden çok değerli bir reçinedir.
Faydalarına geri dönersek;
- Hücrelerin mutasyona uğramasını durdurur, böylece kanserli hücrelerin oluşumu engeller.
- Alternatif tıpda yaygın olarak kullanılan ejder kanı ağacı yaşanan travmatik olaylar sonucu oluşan morluk, kanama ve kaşınma gibi sağlık sorunlarını dindirmede kullanılır.
- Bakteri ve virüs enfeksiyonlarında melhem olarak sürülür. Yara, yanık gibi durumları da iyileştirir.
- Böcek ısırıklarını önlemek ve ayrıca böcek ısırıkları sonrası deforme olmuş alanı iyileştirmek için kullanılır.
- İşlenerek tüketildiğinde vücûddaki kan hücrelerinin sayısını artırmanın yanı sıra genç hücrelerin uzun ömürlü olmasını destekler.
Bazı kabileler, evlerini kötü rûhlardan korumak için dış kapılarına "ejderha kanı" reçinesinden sürerlerdi.
Şimdilerde vernik ve tahta boyama işlerinde de artık bu reçineyi kullanır oldular.
C vitamininden 20, E vitamininden 50 kat daha tesirli olması sebebiyle doğal bir yaşlanma karşıtı olarak ciltde parlaklık ve gençleştirme sağlar.
İlk başlarda endüstriyel olarak çok fazla kıyıma uğradıklarından daha sonra korumaya alınsalar dahi giderek sayıları azalmaktadır. Kalın sağlıcakla.!