Saldırının ardından ABD Esad’ın kimyasal silah tesislerine büyük hasar verdiğini iddia ederken; Rusya, Suriye’de sivil ve asker kaybının olmadığını duyurmuştu.
Aslında her iki taraf bir yandan teknolojilerini test etmiş, diğer yandan bunu bir pazarlama aracı olarak kullanmıştı.
34 şehit verdiğimiz hava saldırısı da Rusya’dan habersiz yapılmış bir saldırı değildi.
Rusya, KORAL ve İHA - SİHA’ların kullanılacağı bir operasyonun önünü açarak, Hava Savunma Sistemlerini bunlara karşı test etmek istiyordu.
Türkiye’nin Rusya’yla sorunları olan Ukrayna’ya İHA ve SİHA sattığını da hesaba kattığınızda Rusya’nın bu testi neden yapmak istediği daha kolay anlaşılır.
Diğer taraftan Kürecik’teki radar istasyonunun ve dahi NATO üslerindeki diğer radar sistemlerinin masum olamayacağını, İHA’larla ilgili bilgi toplama kabiliyetinin olabileceğini de değerlendirmek gerekir.
ABD’nin Patriot vermeme konusundaki ısrarının nedeni de bu olabilir. Zira hiçbir saldırı riski olmayan İngiltere’nin uydusu Yeni Zelanda’ya bile bu füzeler verildi.
Türkiye’nin Patriot radarlarına yakalanmayacak bir İHA üretmesi ve bu İHA’ları ihraç eder hale gelmesi, tüm saldırı ve savunma stratejisi hava hakimiyeti üzerine kurulu olan ABD’nin işine asla gelmeyecektir.
Tüm bunların yanısıra bir hafta kadar önce basında çok da ilgi görmeyen ilginç bir haber yer aldı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, hava savunma sistemi Hisar'ın bir hafta içinde Bahar Kalkanı Harekatı bölgesine konuşlandırılacağını açıkladı.
Elbette Rusya ve ABD en az bizim kadar Hisar’ın performansını merak ediyordur.
Bu yönüyle bakıldığında Rusya’yla yaptığımız son mutabakatın sürdürülebilir olmadığını düşünüyorum.
Zira Hisar faal hale geldikten sonra Rusya’nın direktifiyle rejime ait uçaklar tarafından bir hava saldırısı denemesi an meselesidir.