Eskişehir’in Odunpazarı İlçesi Kurtuluş Mahallesi'nde 1986 yılında yapılan Tabakhane Mobilyacılar Camii’ni, iki apartman arasında sıkışıp kalan garip hâlini görünce; Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in "İslam garip geldi, garip gidecek" hadisi aklıma geldi.

Tabakhane esnafı ve mahalleliler tarafından 36 yıl önce yaptırılan caminin minare tarafındaki gri-beyaz apartman yapılmadan evvel özel mülkiyete ait boş bir arsa imiş. Esnaflar, arsa sahibi 250.000 TL. teklif etmiş cami derneğine. Dernek yetkilileri de 150.000 TL. vermiş. Aradaki 100.000 TL. temin edilemeyince, mal sahibiyle anlaşma sağlanamamış. Estetik açıdan bakıldığında, camii ve minaresi hiç görünmeyince iki bina arasında garip duruyor.

İslâmiyet, bildiğiniz gibi “Cahiliyet devri” olarak adlandırılan fertlerin azgınlaştığı, cemiyetin bozuk ve yozlaştığı bir dönemde zuhur etmiştir. İlk Müslümanlar yadırganmış ve garip karşılanmışlardı. Bir avuç müslümana adeta başka bir dünyadan gelmiş insanlar nazarıyla bakılmıştır. İşkence ve zulüm arttıkça Medine’ye göç etmek zorunda kalmışlardı. Müminler garipliğe ve gurbete razı olmuşlardı. İşte böyle bir zaman diliminde Hz. Peygamber; müminlere şu müjdeyi vermişti: “İslam, şüphesiz garip olarak başladı ve günün birinde garip hale dönecektir. Ne mutlu o garip mü'minlere!”

Kıyâmet alâmetlerinin birçoğunun zuhur ettiği zamanımızda, İslam hakikatlerini ve iman nurlarını öğrenip yayarak sahabilerin yolundan giden mü'minlerin sayıları da, günümüzde pek o kadar çok değil. Şimdilik meydanlarda pek görünmeseler de o garip mü'minler, aslından uzaklaştırılmaya çalışılan İslâm hakikatleri ile inkâra kalkışılan imânî meseleleri ihya etmeye çalışmaktadır. Resulü Ekrem Efendimiz’in 23 senelik risalet, 30 senelik dört halife döneminden sonra Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerini bir göz önüne getirin. Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte mü’minler, kaç asırdan beri garip, mahzun ve gurbette değiller mi?..

İslâmî meselelerin garip kaldığı ve hakkıyla yaşayanların azalmaya yüz tuttuğu günümüzde, cami ve minareler ha Eskişehir’deki gibi iki apartman arasında garip kalmış, ha kadîm coğrafyada büyük yıkıma yol açan deprem bölgesindeki şehirlerimizde enkaz yığını hâline gelmiş ne farkeder!

Hz. Peygamber’in muştusu gönlümüzü aydınlatmaya, kalbimizi teskin etmeye yetiyor: ‘İslam garip olarak zuhur etti, ileride tekrar garip olarak zuhur edecek. Ne mutlu o garip, mü'minlere ki, insanların benden sonra bozdukları sünnetimi ıslah ederler.”

Mustafa Balkan