HÜKÜM SAHİPLERİNE (!) AÇIK MEKTUP
Bizlerden bir yazı, makale ya da sohbet talep edildiği vakit, talep edenin beklentisi üç aşağı beş yukarı bellidir.
Bizlerden bir yazı, makale ya da sohbet talep edildiği vakit, talep edenin beklentisi üç aşağı beş yukarı bellidir. Talep edenin beklentisini hissetsem de genellikle dikkate almam.
*
Bizler, Hoca Ahmed Yesevi (K.S.) Hazretlerinin ektiği, büyüttüğü, Hz. Mevlâna Celâleddin-i Rûmî'nin (K.S.) dallandırıp budaklandırdığı, yüzlerce yıldır yolumuza ışık tutan dedelerimizin yapraklandırdığı, nefsini yenen Allah (C.C.) dostlarının çiçeklendirdiği ilahi ağacın gölgesinde yaşar, düşünür, konuşuruz.
*
Bizler Türk – İslam Tasavvuf geleneğinin manevi mimarları, mihmandarlarıyız.
*
Bizler, nefisleri azgınlığa, coşkunlığa, yılgınlığa, düşüren her türlü alanda, nefsin terbiye ve teskiyesi için gayret gösteriririz.
*
Siyasi, ticari, manevi, ailevi, sosyal alanların hemen hemen hepsinde nefsi yoldan çıkma haline (Fücur) düşürecek zaafiyetlerle ilgili ikazlarda ve eğitimlerde bulunuruz.
*
Bizler bunu yaparken de muhatabımızın gücüne, kimliğine bakmayız. Firavun da olsa, Alim de olsa, Hakim de olsa, Zengin de olsa, Fakir de olsa, Aciz de olsa umursamaz, Hakk'ın emrettiğini, nefislerine zıt olsa da söyleriz.
*
Bizlerden, hikaye, rivayet, menkıbe beklemeyiniz. Bizler, Kur'an-ı Kerim'de bize bahşedilen, tek Hakimin (C.C.) verdiği yaşam reçetesini, ilgilinin alanına göre anlatır, geçeriz.Uyarımızı dikkate alan, elbette kazanır. Almayanın yolu açık olsun.
*
Bizler, defaten gördük ki, hüküm sahiplerini en çok doğru yoldan sapkınlığa (Sırat-el Müstakim'den Fücûr'a ) götüren şey ADALET TANIMINI DOĞRU YAPAMAMAKTIR.
*
Allah (C.C.) , Nisâ Suresi 58. Ayetinde : “Şüphe yok ki Allah, emânetleri (Mallları ve Görevleri) ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emrediyor. Muhakkak Allâh bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” diyerek buyrukta bulunur, KESİN EMİR VERİR.
*
Hz. Peygamber (S.A.S.) şöyle buyurmuştur: “ Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında, Rahman'ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklar.” ( Nesâî, Âdâbü'l-kudât 1)
*
Hz. Mevlâna, Mesnevisinde: “Adalet o'dur ki, Ağaca su veresin; Zulüm o'dur ki, Dikene su veresin.” Diyor.
*
Görmelisiniz ki İslam, Adaletle hükmeden tek İlâhın, her konum ve her koşulda, ADALET TANIMINI DOĞRU YAPMAYI emreden mesajlarını veriyor. Haine hain muamelesi, zalime zalim muamelesi, tembele tembel muamelesi, çalışkana çalışkan muamelesi, doğruya doğru muamelesi Allah (C.C.) Emridir.
*
Bu emirlerin zıttıyla hükmedenler, yani haine kahramanmış, tembele çalışkanmış gibi davranıp, paye veren kişiler ya da kurumlar, helâk olma adayıdır.
*
Allah (C.C.) bütün kullarına, adaletle hükmedebilmeyi nasip eylesin. Amin deyin Müminler.
Mehmet ÇIPAN