Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Merkezinden yapılan açıklamada, artan şiddet olayları ve saldırılarla toplumsal iç barışın tehdit edildiğine ve kaos planının devreye konulduğuna dikkat çekildi.

Uluslararası güçlerin kaos planı çerçevesinde, yaklaşık üç yıldır devam eden çatışmasızlık sürecinin bitirilmesi sonucu, yeniden çatışmalı bir sürece girildiğini belirtilen açıklamada, Daha önce devlet ve örgüt arasında düşük yoğunlukta seyreden çatışmaların, iç savaş çıkarma ve ülkeyi Suriyeleştirme amacıyla yoğunluk kazandığı ifade edilerek örgütün, çatışmaları yerleşim yerlerine taşımasıyla beraber sivil halkın da bu şiddet eylemlerinden fazlasıyla zarar görmeye başladığı vurgulandı.

Çatışmalı sürece girilmesiyle beraber artan olaylara değinilen açıklamada şu bilgilere yer verildi: "Çatışmalı sürece girilmesiyle beraber bir yandan örgüte yönelik birçok yerde operasyonların yapılması diğer yandan da jetlerle Kandil'in bombalanması sonucu çok sayıda örgüt militanının öldürüldüğü haberleri medyaya yansımaktadır.

Yerleşim yerlerindeki çatışmalarda, içinde çocukların da bulunduğu bazı sivillerin hayatlarını kaybettiği, bazılarının da yaralandığı,

6 Eylül tarihinde Dağlıca'da zorunlu askerlik görevlerini yaptıktan sonra ailelerine, eş ve çocuklarına dönmek için gün sayan askerlerin pusuya düşürülmesi sonucu 16 askerin hayatını kaybettiği ve 6 askerin de yaralandığı,

Dağlıca saldırısı sonrası bazı provokatörler tarafından örgütle irtibatlı olduğu gerekçesiyle bir partinin teşkilatlarına ve batı illerine çalışmaya giden mevsimlik Kürt işçilere yönelik ırkçı saldırıların gerçekleştirildiği ve giderek arttığı,

Bu sabah saatlerinde ise Iğdır'da sınır kapısında görevli polisleri taşıyan servisin geçişi sırasında daha önceden yola döşenen patlayıcıların infilak ettirilmesi sonucu,çok sayıda polisin hayatını kaybettiği ve yaralıların olduğu bilgisi basında yer almaktadır."

"Şiddet ve çatışma ortamının esas mağduru halktır"

Artan şiddet olayları ve saldırılarla toplumsal iç barışın tehdit edildiği ve kaos planının devreye konulduğunun altı çizilen açıklamada, "Daha önce de birçok defa dile getirdiğimiz gibi Müslüman halkın çocuklarının inançlarıyla kavgalı ideolojiler adına birbirlerine düşman yapılmalarına ve öldürülmelerine karşıyız. Bu güne kadar barışı, huzuru ve sükuneti savunduğumuzu çeşitli platformlarda dillendirdik. Özellikle halkın şiddet ve çatışma ortamının esas mağduru olduğunu, her geçen gün tahammül gücünün tükendiğini ifade ettik.

Müslüman halkımızı düşman kamplara ayırıp çatıştırmak isteyenlere fırsat verilmemelidir. Yaşanan acılar karşısında sağduyu elden bırakılmamalı ve provokasyonlara gelinmemelidir. Sivil halka yönelik her türlü saldırı sonlandırılmalıdır." denildi.

Çatışmalı ortamın ve ölümlerin bir an önce son bulması ve halkın kardeşçe, barış ve huzur içinde yaşayacağı günlerin gelmesi için herkes üzerine düşeni yapması istenen açıklamada son olarak, Dağlıca ve Iğdır'daki saldırılarda hayatını kaybedenler başta olmak üzere, yeniden başlayan çatışmalı süreçte saldırıya uğrayıp hayatlarını kaybedenlerin kederli ailelerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar dileğinde bulunuldu.  (İLKHA)