DÜNYAYI İYİLİK VE İYİLER KURTARACAK
Dünyada mazlum ve mağdur ülkelere maddî ve manevî yardım eli uzatan birinci ülke Türkiye’dir.
Dünyada mazlum ve mağdur ülkelere maddî ve manevî yardım eli uzatan birinci ülke Türkiye’dir. Türkiye’den üçüncü, Konya’dan birinci yardım eli uzatan dernek ise; Dost Eli Derneği’dir. Her şeyin başı “sağlık” diyoruz ya.. Her şey “iyilikle başlar” diyoruz ya.. Bütün kalbimle inanıyor ve tasdik ediyorum ki, dünyayı ‘iyilik’ ile insanlara yardım eli ve insanlığa dost eli uzatan ‘iyiler’ kurtaracak! Konya‘dan Afrika’ya 20’nin üzerinde ülkeye uzatılan Dost Eli bunun göstergesidir.
46 ülkede “kamu yararına” faaliyet gösteren Dost Eli Derneği’nin yönetim kurulu başkanı Mehmet Seçer, insanî ve kalkınma yardımlarının çoğunu Afrika kıtasındaki 21 ülkeye yaptıklarını; Orta Afrika ülkesi olan ÇAD’a yönelik “Sağlığa Dost Eli-3” Projesi’ni, NEÜ ve TİKA temsilcileriyle Konya İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte bir otelde ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında söylemişti. Tevhid-Seda’dan tanış olduğum Mehmet Seçer Bey, sivil toplum kuruluşu olan Dost Eli Derneği’ni 1996’da fakirlere maddi ve manevi yardım amacıyla kurarak Konyalı hayırseverlerin yardımlarını yoksul ve muhtaç ailelere ulaştırma faaliyetini yürütüyordu. Bu, Konya’dan dünyaya uzanan bir dost eli ve iyilik hareketiydi. Dost Eli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 2001 ekonomik krizinden sonra faaliyetlerini sistemli hâle getirerek Türkiye geneline de yardım ulaştırmaya başladı. Türkiye’de ilk kez “Gıda Bankacılığı Sistemi” 2004’te Dost Eli Derneği tarafından kullanılmaya başlanıldığını da hatırlatmak isterim. Derneğin yurt dışı çalışmaları ise 2005’te başladı. Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Türkistan derken Asya ve Afrika kıt’asına açıldı. Dost Eli Derneği, Bakanlar Kurulunun 30 /04/2014 tarih ve 2014/6343 sayılı kararı ile “Kamu Yararına Hizmet Veren Dernek” statüsü de kazandı. Çalışmalarını “Müminler Kardeştir” düsturu ile yürüten Dost Eli Derneği, gönüllülük esasına dayalı planlı yardımlaşma sistemi uygulayarak 27 seneden bu tarafa güvenilirlik ve şeffaflık ilkesiyle hareket ediyor.
BİNLERCE İNSANA SAĞLIK HİZMETİ GÖTÜRÜLECEK
18 milyon nüfusuyla siyasi karışıklıklara sahne olan ÇAD’a, üçüncü kez paydaşlarıyla birlikte “Sağlığa Dost Eli” uzatan Dost Eli Derneği’ne, yaptığı hizmetlerinden dolayı başarılar diliyor ve özveride bulunan bütün çalışanlarını kutluyorum. Yolları açık olsun. Dernek başkanı Seçer, toplantıda “Sağlığa Dost Eli-3 Projesi’yle Çad’ın başkenti Encemine’de kulak, burun, boğaz, diş ve çocuk hastalıkları alanında sağlık taraması ve küçük cerrahi operasyonlar yapılması planlanmıştır. Çad merkezli BALADİ derneğinin ortaklığı ve desteği ile imkânsızlık ve bilgisizlik sebebiyle sağlıktan faydalanamayan halka sağlık hizmeti götürülecektir. 20 Ocak – 30 Ocak 2023 tarihleri arasında 10 günlük bir sürede gerçekleştireceğimiz bu çalışmayla 7 bin insanın sağlığına dokunmayı hedefliyoruz.” dedi.
SÖMÜRGECİ EMPERYALİSTLER AFRİKA’DA
Ümitburnu’nun 1480’de keşfinden sonra Portekizler, İspanyollar, İngilizler, Flemenkler (Hollandalılar) ve Fransızlar Afrika kıtasını sömürmek ve Afrikalıları köleleştirmek için dünyanın üçüncü büyük kıt’ası olan Afrika’ya çapulcu takımlarıyla geldiler. “Ümitburnu yolunu Hıristiyan Batı Dünyasına yeniden gösteren ve açan ilk Avrupalı olan Vasco da Gama, 1497-1499 yılları arasında Ahmed bin Macid’in yardımı ile Ümitburnu’nu dolaşmış ve ardından da Mozambik’te ilk Portekiz sömürgeciliğini başlatmıştı. (Ahmet Uçar, Unutulmayan Miras Güney Afrika’da Osmanlılar, Çamlıca Yayınları, İstanbul-2007)
Dört Halife dönemi, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular’dan sonra Osmanlılar döneminde Afrika, Mısır başta olmak üzere güneyden kuzeye kadar asırlarca Türk hâkimiyeti altında kaldı. Osmanlı Devleti’nin parçalanmasından sonra Afrika ülkelerindeki egemenliğimiz zayıflarken Osmanlı’nın yerini sömürgeci İngilizler ve Fransızlar aldı. Günümüzde ise, sarı ırk Çinliler Afrika’ya göz dikmiş durumda. Çad, 1960’ta Fransızlar’dan bağımsızlığını kazandı. Para birimi Orta Afrika Frangı olan Çad’ın resmi dili ise; Fransızca ve Arapça. Başkent Encemine’de yaşanan siyasi krizlerden dolayı yer yer gösterilere ve askerî darbelere sahne olmakta. Batılı emperyalist güçler, kendilerine bağlı askerî güçlerden destek alanları yönetimde tutmaya gayret gösterirken Afrika ülkelerinin yeraltı madenleri ile yerüstü kaynaklarını insanlarıyla birlikte sömürmeye devam ediyorlar. Emperyalist hıristiyan devletler Afrikalıların dinleriyle birlikte her şeylerini ellerinden almak için Vatikan’la işbirliği yapıp tüccar, işadamı, din adamı, doktor, akademisyen, arkeolog, ajan ne varsa bütün güçlerini seferber etmiş durumdalar. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin STK’lar vasıtasıyla yaptığı yardım faaliyetleri büyük önem arzetmektedir. Dost Eli Derneği, Konya merkezli iş adamlarını Afrika ülkelerine yönlendirerek sanayici ve iş adamlarımızın Afrika pazarında yer almalarına da öncülük etmektedir. Fransa sömürgesi olarak yıllarca yaşayan Çad, petrol yatakları üzerinde kurulu olmasına rağmen dünyanın en fakir üçüncü ülkesidir. Halk bir yudum suya, bir lokma ekmeğe ve en önemlisi de sağlığa muhtaçtır.
YARIM MİLYAR İNSAN SU SIKINTISI YAŞIYOR
Afrika’da 500 milyonun üzerinde insan su sıkıntısı yaşıyor. Sağlıklı suyun bulunamayışı ve yetersiz klorlamaya bağlı olarak dizanteri başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalık, tehlikeli boyutlarda. Temiz su bulunmaması nedeniyle her yıl milyonlarca insan kirli su içmek zorunda kalmakta ve bu nedenle ölümlerin kurbanı olmaktadır. Bu açıdan Afrika’da su güvenliği, gıda güvenliği kadar çok önemlidir. Somali, Çad ve Nijer, Afrika'da su güvenliği en az olan ülkeler. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, insanların sadece %37'si temel içme suyu hizmetlerine sahip. Su, sadece insanlar için değil, yeryüzündeki tüm canlılar için hayatın temel kaynağıdır. Afrika ülkelerinde açılan her bir su kuyusunun bu açıdan önemi büyüktür. Su savaşlarının, Afrika’dan bütün dünyaya yayılması hiç de uzak bir ihtimal değildir. İnsanlar petrolsüz, altınsız, elmassız yaşayabilir ama susuz asla…
İsmail Köksal kardeşim, Çad merkezli Baladi Derneği başkanının oğlu Abdurrahman ve kardeşi Abdullah’la beni tanıştırdı. Çok güzel Türkçe konuşan Abdurrahman hekim, Abdullah ise mühendis olarak ülkelerine geri dönecekler. Çad’da doktor ve mühendis olarak kendi insanlarına; Türkiye’yi tanıtarak hizmet edecekler. Abdurrahman ve Abdullah’a medyanın dost elini uzatarak kendilerine zihin açıklığı ve başarılar diledim.
Mustafa Balkan