Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Har’ı kabul etti. Kabulden sonra Demirtaş, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Demirtaş, AK Parti'nin koalisyon çalışmalarına başladığının hatırlatılması üzerine, “Yarın AKP heyetini partimize bekliyoruz. Heyetin kimlerin olacağını her parti kendi kararlaştırır. Bulunacakları tercihler bizim karar verebileceğimiz, üzerinde yorum yapabileceğimiz isimler değil. Her parti nasıl temsil edilmek isteniyorsa kendi karar verir. Her isim bizim için değerlidir. Türkiye’nin ulusal ve uluslararası bölgesel düzeydeki bütün soruları, çözüm önerilerini partimizin bu konudaki yaklaşımlarını paylaşacağız" dedi. Koalisyonun nasıl şekilleneceğinin bu görüşmeler sonucunda görüleceğini anlatan Demirtaş, şöyle konuştu:

"Partimiz, Halkların Demokratik Partisi, bütün bu Ortadoğu hengamesi içerisinde Türkiye’nin de yakından bu kaosla karşı karşıya olduğu durumda çok kilit bir rol oynuyor. Biz, bağcı dövmek için seçime girmedik. Yüzde 13 oy halkın üzüm yemek için bize verdiği oydur. Türkiye’de hem Kürt sorununda barışçıl çözüm konusunda oynamak istediğimiz rolü oynama fırsatı vermiştir hem de bölgesel düzeyde Suriye, Irak başta olmak üzere bölgesel düzeyde barışçıl düzeyde hepimiz üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecektir. Seçimleri geride bıraktık. Seçimleri bir kan davası, kişisel bir kin bırakmaz. Asla böyle yaklaşmadık. Her başlığı, her sorunu açık yüreklilikle, samimiyetle tartışmaya hazırız. Umut ediyorum ki, çözüm sürecinin yerinden ve eskisinden daha çok güvene dayalı istikrarlı bir şekilde yürüyeceğine yönelik canlanmaya neden olur.” 

Barışın hiç kimsenin eliyle itemeyeceği kadar elzem olduğunu belirten Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye toplumu barışı hak ediyor. Çocuklarımız, gençlerimiz ölmeyi değil, yaşamayı hak ediyor. Ülkemiz şiddeti değil huzuru hak ediyor. Bugünlerde yaşanan tüm gerilimler, araç yakmalar, yol kesmeler, hükümetin askeri yığınları, bütün bunlar kaygılarımızı arttırmıştır. Türkiye toplumu bizden barış istiyorsa, biz barışı halklarımıza armağan etmek zorundayız.”