Başbakan Ahmet Davutoğlu : PYD'yi iki kere vurduk
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, 911 kilometrelik sınırını, kaderini herhangi bir ülkeye terk etmez. Bunu Rusya'ya da ABD'ye de söyledik. Fırat'ın batısına PYD geçmeyecek. 'Geçtiği anda da vururuz' dedik. 2 kere de vurduk" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, 911 kilometrelik sınırını, kaderini herhangi bir ülkeye terk etmez. Bunu Rusya'ya da ABD'ye de söyledik. Fırat'ın batısına PYD geçmeyecek. 'Geçtiği anda da vururuz' dedik. 2 kere de vurduk" diye konuştu.
Özel bir televizyon kanalının canlı yayınında soruları yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Suriye konusunda Rusya, ABD ve İran var, Türkiye yok deniliyor" şeklindeki bir yorum üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bunu diyenler herhalde son günlerde hiç haber okumuyorlar. Dışişleri Bakanımızın Viyana'da, Türkiye, Rusya, ABD, Suudi Arabistan dörtlü mekanizması başlattığını bilmiyorlar. Birkaç saat önce Dışişleri Bakanımız Paris'e gitti. Gitmeden önce talimatımı sordu. Sebep de Paris'te yine 9 ülkenin dışişleri bakanı arasında bir istişare olacak. Bu, daha çok Suriye'nin Dostları Grubu'nun çekirdek grubu ülkeleri arasında. Cuma günü, önümüzdeki cuma muhtemelen, yine Türkiye, Suudi Arabistan, Rusya, İran dışişleri bakanları bir araya gelecek. Türkiye'nin olmadığı bir denklemde Suriye sorunu çözülebilir mi? Türkiye'ye rağmen Suriye'de bir formül yürüyebilir mi? Yürüseydi Esad bugün ülkeyi tümüyle kontrol ediyor olurdu. Yürümez çünkü Türkiye, 911 kilometrelik sınırını, kaderini herhangi bir ülkeye terk etmez. Bunu Rusya'ya da ABD'ye de söyledik. 'Fırat'ın batısına PYD geçmeyecek. Geçtiği anda da vururuz' dedik. 2 kere de vurduk. 'Türkiye sınırları ihlal edilmeyecek' dedik. Suriye helikopteri geçen sene düşürüldü. İnsansız hava aracı geçmeye kalktığında vuruldu. Türkiye'ye rağmen Suriye'de bir şey yapmak mümkün değil."
'Türkiye kartlarını tam olarak açtığında tablo farklılaşır'
Davutoğlu, 'Kandil'e hangi istihbarat birimlerinin hangi telkinlerle gittiğini, Paralel Yapı dahil kimlerin Kuzey Irak'ta terör örgütünü çatışma döneminin başlaması için ikna etmeye çalıştığını iyi bildiklerini' söyledi:
"PYD'nin Suriye rejimiyle Haseke'de, 28 Mayıs'ta -tarihini vererek söylüyorum- yaptığı toplantıyı onun için ifşa ettim. Türkiye'yi rahatsız etmek için kimlerin PKK'yı bir çıban başı gibi kullanmak istediğini biliyoruz. Orada bir tercih vardı. Ya Türkiye'nin yanında olup, Türkiye'yle birlikte Çözüm Süreci'ni devam ettireceklerdi ya da Türkiye'ye zarar vererek bir isyan çıkaracaklardı. Onlar ikinci yolu tercih ettiler. Şunu da bilsinler ki bu bölgede bundan sonra Türkiye'nin karşısında olanlar kaybedecek, Türkiye'nin yanında olanlar kazanacak. Herkes hesabını ona göre yapsın. Suriye'de bir kaos ortamı çıktı, şu bu ülkeler oraya müdahil oldu, şöyle oldu, yeni bir şart doğacak... Daha Türkiye kendi kartlarını tam açmadı. Açtığı zaman tablo daha farklı şekillenir. Herkesin de ayağını denk alması lazım. Daha biz böyle bir bölgesel konjonktürde hava sahamızı ihlal edenlere karşı angajman kuralları işlettik ama bizi rahatsız etmek isteyenlere karşı tutumumuzun ne olacağını da PKK karargahlarına, barınaklarına yönelik 3 gün içinde 458 hedefi vurarak, DEAŞ'ın da Türkiye sınırındaki bütün barınaklarını yine 3 gün içinde yerle bir ederek gösterdik. Kimse bu anlamda Türkiye'yi karşısına almak suretiyle bir şey kazanacağı hesabında bulunmasın. Şu anda eminim, ki telsiz görüşmeleri de zaten bunu doğruluyor, bu çetenin, terör örgütünün üst düzey elemanları 'Neden, kim bizi itti de böyle bir savaşı başlattık' diye sorgulamaya başladılar. Böyle bir savaşı Türkiye'ye açanlar sonuçlarına katlanır."